- Sıradışı ve Güncel Beyşehir Haber & Aktüel Sitesi
$ DOLAR → Alış: 27,43 / Satış: 27,54
€ EURO → Alış: 28,75 / Satış: 28,86

Kül Adası Efsanesi

Kül Adası Efsanesi
  • 12.12.2014

İşte Beyşehir’de anlatılan efsanelerden Kül adası efsanesi!

Eşrefoğlu Beylerinin birinin oğlu bir gün sürek avına (topluca çıkılan av) çıkmış. O zamanlar göl bugün ki biçimine gelmemiş; göllenme yalnızca Anamas’ın eteklerineymiş. Beyşehir kıyıları ovalıklıymış ve Kaşaklı Boğazı’ndan gelen bir ırmak, yedi gözlü Beyşehir Köprüsü’nü geçerek Seydişehir Gölü’ne dökülürmüş.

Beyin oğlu yeni evlendiğinden bu kez av damat onuruna düzenlenmiş. Delikanlı yaman bir atışla kanadı kırma bir Talgan Kuşu vurmuş. Şahini üstten çullanmış. Tazısı alttan koşturmuş kendisi de at salmış, kuşun üstüne. Fakat kuşun düştüğü gömük meğer bir düden imiş. Hepside dalmışlar dipsiz obruğa. Dalış o dalış boğulmuş gitmiş elleri kınalı toy damat.

Beylik halkı, damadın arkasından günlerce yaş dökmüş, yas tutmuş. Günler sonra Bey’e oğlunun parmağı taşlı yüzüklü ve elleri kınalı cesedinin Manavgat Çağlayanında ortaya çıktığı bildirilmiş. Meğer göl düdeninin suyu yer altından Manavgat Çağlayanına dökülürmüş.

Bey yiğit oğluna mezar olan o kanlı düdeni kapattırmayı emretmiş. Beyliğin ikiyüzü aşkın köyüne salmalar salınmış. Herkes, saman, kül, yapağı ve ardıç ağaçları taşımış kanlı düdene. Çürümesin diye ardıçlar en alta koyulmuş. Bunların üstü kül ve ötekilerle iyice doldurulmuş.

Öyle ki kocaman bir yığma tepe oluşmuş. Sonradan göl suları yükselince de bu koca tümsek ada olmuş. Adına da Kül Adası demişler.

Söylendiğine göre bu koca düdenin kapatılması ile gölün su kaçağı azalmış ve göl alanı giderek büyüyüp bu hale gelmiş.